Sarıyer Yenigün, Sarıyer'in Gerçek Tarafsız Gazetesi - BAŞAR BİBEROĞLU İLE </br>SİYASET GÜNDEMİ!!! </br>ÇARPICI YORUMLAR...

İş insanı, siyasetçi ve hukukçu Başar Biberoğlu, siyasetin ana gündem maddelerini gazetemize yorumladı.

Biberoğlu yapmış olduğu yorumlar ile kritik yerlere dikkat çekti...

BAŞAR BİBEROĞLU:

CHP’nin demokratik ve hukuka uygun anlayışlarla terörsüz Türkiye’ ye ulaşılması için mücadeleler verdiğini Kürtlerin baskın büyük çoğunluğu da kabul ettiğinden, en son yerel yönetimlerin kazanılması için verilen mücadelelerde başarılı olunması için çalışmışlar ve önemli başarılara ulaşmışlardı.

Yerel seçimlerden sonra iktidar, CHP’yi çözülen sistemle özdeşleştiren iddialarla ve DEM siyasi geleneğini terörle ilişkili olarak kabul eden ve ana muhalefetle işbirliklerini de bu kapsamda değerlendiren yaklaşımlarla, baskılayıp, yerel yöneticilerini ve yerel yönetimlerde sorumluluk yüklenenlerin bazılarını tutuklayıp, bazılarına da kayyumlar atamışlardı.

Terörsüz Türkiye hedefinin iktidarın sürdürülebilirliği için değerlendirilmeye çalışılmasıyla, CHP’nin ve DEM’in mücadelelerinin farklılaşıyor gibi değerlendirilmesinin sebebi, DEM’in Kürtlerin sorunlarıyla bütünleşmesine rağmen, PKK terörüyle ayrıştırılamamış olduğuna inanılmaması tartışmalarından kaynaklanıyordu.

Kürtleri demokratik toplumcu yaklaşımlarla temsil ederek, sorunlarının çözülmesi için mücadeleler veren siyasi geleneği temsil eden DEM, MHP ilk defa Kürtlerin sorunlarının çözülmesini terörsüz Türkiye yaklaşımıyla sahiplenince, hiçbir dönemde gerçekleştirilemeyecek girişim olarak değerlendirmeye çalıştı.

Terörsüz Türkiye hamlesini başlatan ve savunan MHP’nin, belirlenen hedefe ulaşılabilmesi için demokratik, hukuksal, idari ve toplumsal ihtiyaçların karşılanması bakışı ile AK Parti siyasetinin değerlendirmelerinin bir biriyle tam örtüşmemesi, ancak birlikteliğin korunmaya çalışılması bu alanda yapılan tartışmaların ortaya çıkmasına neden oluyor.

Oluşturulmaya çalışılan komisyonun kuralları, çalışma esasları ve karar almak yaklaşımları önemli oranda ortaya çıktığından, iktidarın anlayışına uygun çalışmaların yapılabilmesi ve alınacak kararların iktidarın hedeflerine uygun olmasının gözetildiği ortaya çıkmış durumda.

İktidarın meclis çalışmalarındaki tutumu, iktidar dışındaki itirazlar ve öneriler üzerinde düşünmeden reddetmesi, sorulan soruları geçiştirmesi, çıkarılacak yasaların yeterince değerlendirilmeden yasalaştırılmaya çalışılması, vb. yaklaşımları, anlayışlarına uygun olmayan hiçbir önerinin tartışılıp, değerlendirilmesine hatta gündeme getirilmesine dahi tahammül edemediklerini açığa çıkardığından, iktidarla yapılabilecek ortak çalışmalardan endişeler duyulması olağan hale gelmişti.

Çözülen sistemin uygulamalarını karşıtlık üzerinden, ikame edilen çoğunlukçu sistemin ve iktidarın sürdürülebilmesi anlayışı ile yapılabilecek her şeyi yaparak korumaya çalışan anlayışla mücadelenin, hayatın her alanında, devr-i sabık yaratmadan aşılabilmesinin çok zor olduğu biliniyor ancak, temel sorunlarımızın aşabilmesini önümüze koyarak aşabilecek hale geldiğimiz de toplumsal gerçekliğimiz durumunda.

AŞILAMAZ HALE GELEN SORUNLAR VE TERÖRSÜZ TÜRKİYE KOMİSYONU

MHP’nin başlattığı Terörsüz Türkiye girişiminin belirlenen hedefe ulaştırılmasının, Suriye’ deki iktidarın oluşturulması ve sürdürülebilirliğinin sağlanmasıyla ilişkili olduğu ortaya çıktı.

ABD’nin belirleyiciliğiyle gerçekleştirilmeye çalışılan Suriye’ deki yönetimin oluşturulması yaklaşımları, uluslararası sorun haline gelen Kürt sorununun çözümünü ertelenemez hale taşıdığından iktidara, bu temel sorun üzerinden sürdürülebilirliğini sağlamakla ilgili alan açılmış olduğu da anlaşılabilir hale geldi.

31 Mart 2024 Yerel yönetim seçimlerinde 1. Parti haline gelen CHP’nin alternatifliğini, yapılabilecek her şeyi yaparak önleyemeyen iktidarın, demokrasiyi ve hukuku zorlayarak, terörsüz Türkiye hamlesini iktidarda kalmak için değerlendirmekten başka seçeneğinin kalmadığı anlaşılmış durumda.

Terörsüz Türkiye’nin gerçekleştirilmesinde daha önce deneyimlenen ve başarıya ulaşılamamasında etkisi ortaya çıkan, toplumsal barışın, demokrasiye ve hukuka uygunluğun vazgeçilmez gerçeklik haline geldiğini bütün siyasi eğilimler bildiği için görmemezlikten gelinemeyeceği kabul ediliyor.

Darbelerle ve müdahalelerle sürdürülen sistemin yerine halkın iradesini merkeze alan çoğunlukçu sistemin sürdürülebilirliği, demokratik kurumsal işleyişlerle gerçekleştirilemeyince, ikame edilen sistemle iktidarın sürdürülebilirliği özdeşleştirilmiş ve çözülen sistemin uygulamalarına ve yöntemlerine benzer yaklaşımlarla korunmaya çalışıldığı açığa çıkmıştı.

Demokratik kurumsal sürdürülebilirlikle siyaset yapamadıkları için kamusal güçlerle ve kaynaklarla yapılabilecek her şeyi yaparak sürdürülmeye çalışılan iktidarı 1. Parti haline gelen CHP, halkın iradesinin belirleyiciliğini içselleştirmiş olarak, demokrasiye ve hukuka uygun yaklaşımlarla mücadeleler vererek aşabileceğini ortaya koymaya başlayınca iktidar, yapılan ölçümlemelerin ortalamasına göre azınlık konumuna düştü.

AK Parti ve CHP kapsamında verilen iktidarda kalmak veya iktidara gelmek mücadelelerinin, daha önceki dönemlerdeki gibi sadece iktidarı değiştirmek ihtiyacını karşılamak için yapılmadığı, çözülen sistemin yerine ikame edilen sistemle özdeşleşen iktidar anlayışının aşılmasının başarılabilmesine ihtiyaç duyulduğu gerçeklik haline geldi.

Çözülen sistemin yerine ikame edilen çoğunlukçu sistemle özdeşleştirilen iktidarın aşılabilmesi için hayatın her alanında, yaşanan sorunların, karşılanamayan ihtiyaç ve beklentilerin içerisinde yer alıp mücadeleler verilerek, toplumsal muhalefetle bütünleşen ve halk hareketi etkisine ulaşan kabul edilebilirliklere ihtiyaç duyuluyor.

CHP, eski siyasi anlayışlarla sürdürülen siyaset konumunu aşabildiği için 1. Parti haline geldi ve iktidarın belirlediği siyaset alanında siyaset yapmaktan kurtuldu.

İktidarın, Suriye’deki yeni yönetimin şekillendirilmesiyle ilişkili olarak başlattığı “Terörsüz Türkiye “ hamlesini; Kürt sorunu çözülmüştür, terörle yapılan mücadelelerle de terörün sonlandırılması mümkün hale getirilmiştir anlayışı üzerinden kurguladığı, iktidarın kontrolü ve belirleyiciliğiyle terör sonlandırılacaktır yaklaşımlarıyla da iktidarın korunması için değerlendireceği ortaya çıktı.

Halkın iradesinin belirleyiciliğini merkeze almasına rağmen, ikame etmeye çalıştığı sistemi ve iktidarı demokrasiye ve hukuka uygun olmayan yaklaşımlarla sürdürmeye çalışmaktan kurtulamayan iktidar, ekonomik sorunları katlanılamaz hale getirdiği gibi, karşıtlık anlayışı ile ötekileştirmelere neden olarak, iktidarın yönetmediği belediyelere uyguladıklarıyla, vb. demokrasi ve hukuk dışılıklarla sürdürülemez konuma sürüklendi.

CHP’nin değişim anlayışı ile ortaya koyduğu mücadeleler, anlayışlarını ve konumlarını merkeze almayan, hayata tutunmaya ve kendilerini en verimli gerçekleştirmeye çalışanların tutkularıyla bütünleşen dinamiklerle gerçekleştirildiğinden, toplumsal muhalefetin içerisinde yer alınmasını sağladığı gibi verilen destekleri sürekli çoğaltıyor.

Terörsüz Türkiye hedefinin, her hangi bir siyasi anlayış tarafından araç haline getirilemeyeceği ortaya çıktığından, kim tarafından hangi anlayışlarla oluşturulursa oluşturulsun, komisyon çalışmalarının verimliliğini ve sürdürülebilirliğini, yaşamakta olduğumuz ve aşmak zorunda kaldığımız sorunlarımıza yaklaşımlar belirleyecek.

İktidara bağlı olarak karşıtlık üzerinden iktidarın sürdürülmesine katkı veren siyasi partiler, iktidarın sürdürülemeyeceğini önemli oranda anlamış durumdalar ve her şeyin araç haline getirildiğinin de farkında olduklarından, hayatın her alanında ortaya çıkan mücadelelerle ilgili arayışlarını seslendirmeye başladılar.

Demokratik toplumsal dönüşümü sahiplenerek, yaşama alışkanlığı haline getirdikleri kapsayıcılığı, dayanışmayı, demokratikliği, eşitlikçiliği ve çoğulculuğu mücadelelerinin merkezine koyarak mücadeleler veren ve değişimi temsil etmeye çalışanların engellenemeyeceği her geçen gün biraz daha kabul edilebilir hale geliyor.

Kürt sorununun çözümünün herhangi bir siyasetin veya gücün araç olarak kullanamayacağı hale gelmiş olması, etnik, kültürel, geleneksel vb. değerlerle bütünleşmiş olarak birlikte yaşayan, üreten, çalışan, yarışan ve başarılara ulaşılan mücadelelerimizin, geleceği birlikte inşa edebilecek hale gelmiş olmasından kaynaklanıyor.

Ötekileştirilemeyecek ve ayrı tutulamayacak hale gelinmesini sağlayan mücadelelerle farklılıklarımızın zenginlik olarak karşılık bulmasını içselleştirebildiğimiz için demokratik toplumsal dönüşümü başarabilecek hale geldik.

Kürt sorunlarının çözülmesini demokratik, kapsayıcı, dayanışmacı, eşitlikçi ve çoğulcu yaklaşımlarla sahiplenen CHP ve DEM siyasi geleneği, hangi kurgularla ve hedeflerle gerçekleştirilmeye çalışılırsa çalışılsın, demokrasiyi ve hukuku merkeze almayan yaklaşımları etkisizleştirebilecek durumdalar.

İçerisinde bulunulan koşullar nedeniyle, Terörsüz Türkiye Komisyonuna katılma kararı alıp, üyelerini belirleyen ve çalışmalara katılan CHP üzerinden yapılan değerlendirmeler daha kapsamlı yapılmaya çalışılıyor.

İktidarın uygulamalarının demokrasiye ve hukuka uymayan yöntemlerle devam ettiği dönemde, iktidarın hedefleri kapsamında oluşturulup planlanan komisyon çalışmalarına güvenilemeyeceği, yaşanan her olayda ortaya çıktığından, komisyon çalışmalarından beklenilenlerin gerçekleşmeyeceği endişeleri çok yaygın.

İktidarın uygulamalarından kuşku duyanların veya endişeli olanların içerisinde bulundukları duruma karşı, haklı olabilecekleri kabul edilip, saygı gösteriliyor.

Komisyon çalışmalarında belirleyici siyasi etkiye sahip CHP’nin ve DEM siyasi geleneğinin, yapılan itirazları, duyulan kuşkuları ve endişeleri bütün yönleriyle anlayabilecek, anlamlandırabilecek ve uygun yaklaşımlar gerçekleştirebilecek birikime sahip oldukları biliniyor.

CHP veya DEM siyasi geleneği üzerinden yapılan eleştiriler ne kadar haklı olursa olsun, komisyondaki işlevlerinin, darbelerle ve müdahalelerle sürdürülen sistemin yerine ikame edilerek ve onun yöntemleri ve uygulamalarıyla sürdürülmeye çalışılan anlayışın, toplumun tamamı tarafından anlaşılmasının ve aşılmasının sağlaması olduğu göz önünde bulunduruluyor.

BAŞAR BİBEROĞLU İLE SİYASET GÜNDEMİ!!! ÇARPICI YORUMLAR...

BAŞAR BİBEROĞLU İLE
SİYASET GÜNDEMİ!!!
ÇARPICI YORUMLAR...