Sarıyer Yenigün, Sarıyer'in Gerçek Tarafsız Gazetesi - ALİ BÜYÜKASAR: </br>ÇOCUKLARIMIZI </br>ÇOK ERKEN YAŞTA SPORA BAŞLATMALIYIZ
Karakter boyutu :13 Punto15 Punto17 Punto19 Punto

ALİ BÜYÜKASAR:
ÇOCUKLARIMIZI
ÇOK ERKEN YAŞTA SPORA BAŞLATMALIYIZ

ALİ BÜYÜKASAR: </br>ÇOCUKLARIMIZI  </br>ÇOK ERKEN YAŞTA SPORA BAŞLATMALIYIZ
Halter Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi olan Ali Büyükasar, gazetemize birbirinden değerli açıklamalarda bulundu.
08.08.2025 / 15:04
Sporun birçok alanında üst düzey yöneticilik yapan, son iki yıldır ise Halter Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi olan Ali Büyükasar, gazetemize birbirinden değerli açıklamalarda bulundu.



Gençlere her zaman iyi bir rol model olan ve süreklilik arz eden spor sevgisini çocuklarımıza aşılayan ender spor adamlarından biri olan başarılı yönetici, çocuklarımızın spor gelişimi ile ilgili ders niteliğinde öğretiler sundu.

Büyükasar röportajında şunları aktardı...

ALİ BÜYÜKASAR:


Spor dünyasında başarıya ulaşmanın en önemli yollarından biri, küçük yaşta antrenmana başlamak.



Hem fiziksel hem de zihinsel gelişim için sporun önemi tartışılmazken, birçok olimpiyat sporcusunun kariyerine erken yaşlarda adım attığı biliniyor.

Özellikle madalya kazanmış sporculara bakıldığında, bu durumun ne kadar etkili olduğu görülebiliyor.

Olimpiyat Şampiyonları Çocukluktan İtibaren Spora Başlıyor.
Erken yaşta sporla tanışan sporcular, hem fiziksel hem de zihinsel başarılarının temellerini çocuklukta atmış oluyor.

Örnek verecek olursak;

Tarihin en çok madalya kazanan sporcusu ABD'li yüzücü Michael Phelps, yüzmeye 7 yaşında başladı.

ABD'li sporcu Simone Biles ise jimnastiğe başladığında sadece 6 yaşındaydı.

Türk sporcu Servet Tazegül, 7 yaşında tekvandoya başladı.

Busenaz Sürmeneli de, 10 yaşında boksa başladı. Kısa sürede büyük başarılar elde etti.

Milli okçumuz Mete Gazoz da spora 3 yaşında okçulukla başladı.

Milli tekvandocu Nur Tatar da spora 10 yaşında başladı.



Fakat bu başarılı örneklerin yanında sporun sadece madalyadan ibaret olmadığını gösteren araştırmalar mevcut.

Düzenli spor yapan çocukların yüzde 30 daha az obezite riski taşıdığı biliniyor.

Spor zihinsel olarak ise beyin gelişimini hızlandırır.

Üst düzey üniversitelerde yapılan araştırmalarda, fiziksel aktivitenin beyin fonksiyonlarını yüzde 20 oranında iyileştirdiğini ortaya koymuştur.

Ayrıca, spor yapan çocuklar okulda daha başarılı olma eğilimindedir.

Çünkü spor dikkat sürelerini ve problem çözme yeteneklerini geliştirir.

Unutulmasın ki, farklı spor dallarıyla uğraşan çocuklar, tek bir sporla ilgilenen çocuklara göre yüzde 50 daha fazla empati geliştirme eğilimindedir.



Ayrıca, takım sporları, çocukların iş birliği yapma ve iletişim becerilerini geliştirmesine yardımcı olur, bu da onların ileriki yaşamlarında sosyal ilişkilerde daha başarılı olmalarını sağlar.

Spor yapan çocukların yüzde 80'i, özgüvenlerinin spor sayesinde arttığını ifade etmektedir.

Takım sporları, özellikle çocuklara sorumluluk bilincini öğretir; takım arkadaşlarına karşı sorumluluk hissetmek, çocukların daha güvenilir ve disiplinli bireyler olmasına katkıda bulunur.

Bu kazanımlar, onların yaşamlarının diğer alanlarında da başarıyı beraberinde getirir.

Bu uzun süreçte aileler, çocuklarının hem fiziksel hem de duygusal sağlığına dikkat etmelidir.



Çocukların doğru teknikle spor yapmalarını ve baskı altında olmadıklarını sağlamak, en önemli önlemler arasındadır. Araştırmalar, ailelerin olumlu desteği alan çocukların, spor yaparken yüzde 40 daha az stres yaşadığını göstermektedir.

Ayrıca, aileler çocukların spor yaparken eğlenmesine ve dinlenmesine olanak tanımalıdır.