Sarıyer Yenigün, Sarıyer'in Gerçek Tarafsız Gazetesi - BAŞAR BİBEROĞLU'NDAN</br> ÇOK SES GETİRECEK "CEHALET" YAZISI...
ŞEREF AYER </br>KOVULMADIKÇA </br>SARIYER İFLAH OLMAZ!!!
Karakter boyutu :13 Punto15 Punto17 Punto19 Punto

BAŞAR BİBEROĞLU'NDAN
ÇOK SES GETİRECEK "CEHALET" YAZISI...

BAŞAR BİBEROĞLU'NDAN</br> ÇOK SES GETİRECEK
İş ve siyaset dünyasının popüler ismi Başar Biberoğlu'ndan çok ses getirecek bir yazı... "Cehalet"
04.07.2021 / 12:13


İş ve siyaset dünyasının popüler ismi Başar Biberoğlu'ndan çok ses getirecek bir yazı... "Cehalet"

Sarıyer'in önde gelen ismi, başarılı siyasetçi Başar Biberoğlu, toplumu derinden yaralayarak, kapanması zor gedikler açılmasına neden olan ve ülkenin en büyük sorunlarının başında gelen "Cehalet" unsurunu çarpıcı sözlerle anlattı...

BAŞAR BİBEROĞLU'NDAN</br> ÇOK SES GETİRECEK

BAŞAR BİBEROĞLU:

Söylemekten ve tekrar etmekten bıkmayacağım; Bu ülkenin maalesef en büyük sorunu sorgulama korkusuyla ezilerek büyütülmüş insanların cehaletidir...

Kâbus gibi bir cehalet ama...

Başka insanların hayatına burnunu sokan veya dolaylı yoldan topluma mutsuzluk saçan bir cehalet.




-Kötü siyasetten, kötü yönetimlere, eğitime, mahalleyi paylaştığın komşunla ilişkine varana kadar, insanlara haddini aşma cesareti veren, başka hayatlara burnunu sokmalarını hakmış gibi görmelerine neden olan ve yaşamlarımızın köküne zehir salan türlü cehaletler…

Bir kadına, şort giydi diye sokak ortasında hadsizin biri tarafından sözlü psikolojik şiddetine ve hak istismarına maruz kalmasına neden olan cehalet…

Kadın hakları diye ‘gayet insani hak’ olması gereken ihtiyaç için savaş vermek zorunda bırakan cehalet…




Milletin nasıl âmin dediğine takan, saçı başı açık mıymış, kapalı mıymış, eften püften işlerle uğraşıp ülkemizin çözülmesi gereken konularına karşı duyarsız olan cehalet…

Çocuk istismarına, şorta ya da bir başkasının başörtüsüne kafa yorup tepki verdiği kadar sesi çıkmayan cehalet…

Mürekkep yalamış diplomayı alana kadar ders kitaplarını okuyan ama sonra ömrü boyunca üç kitap okumamış cehalet…

Mürekkep yalamamış, bir gazete ya da bir kitap okumayan hatta kendi dini kitabını bile okumayan, dini hakkında başkalarının anlatımıyla hareket eden "dedi, öyleymiş, mış, muş" türü cehalet…

Farklılıkları öcü zanneden ve illa benim gibi düşünecek ya da boyun eğecek diyen kara cehalet…

Kızları okutmayı istemeyen ama karısına kızına kadın doktor arayan cehalet…

-Hak, hukuk, adalet ve ahlaklı toplum isteyip, felsefi eğitime kapalı ve mantık sınırlarını bilen insanlar yetiştiren eğitime kapalı cehalet…

Düşünmeyi yük sayan cehalet…

-Sorgulamayı günah sayan cehalet…

Çok çalışana ‘yazık yaa’ diyerek acıyan cehalet…

Kibar olanı enayi gören cehalet…




Sınırları olan insana ‘Küstah diyen veya kesin bi işler çeviriyordur’ gözüyle bakan cehalet…

Bir yerde oturup kitap okuyanı gözle taciz eden ‘gösteriş yapıyor’ diyen cehalet…

Sokakta balgam balgam tüküren, doğaya kafa dinlemeye kaçıp, nefes almaya giden ama arkasında bıraktığı çöplüğüyle resmen cehennem yaşatan cehalet…

Yazdıklarım fazla ise eleştiriniz başım üstüne, eksiklerim varsa gerisini siz tamamlayın lütfen.

Şöyle bir etrafınıza bakmanızı ve düşünmenizi rica ediyorum; bu tip şeylerle karşılaşmayanınız var mıdır?




Toplumu oluşturan unsurlar neyse toplum kalitesinin bütününe o durum yansır.

Bu olumsuzluklar toplumumuzun güzel yanlarını köreltir.

Neden köreltelim güzelliklerimizi?

İleri gitmek, gelişmek, kanunlar altında huzur ve saygıyla yaşamak dururken neden gölge düşsün toplumumuza?

Cehaleti ve cehaletlerimizi yendiğimiz gün, çoluk çocuk, kadın erkek, hayvan ve doğa hakkı diye bir şeyi konuşmamıza gerek kalmaz.

İnsanlar kalitesi yükseldikçe, arz talep meselesi yönetim kaliteleri ve hatta kanun kalitelerimiz de artar..

Dolayısıyla suç oranı azalır…

Artık midemiz; şiddet, taciz, tecavüz ve hırsızlık haberleri duymaktan bulanmaz…