Sarıyer Yenigün, Sarıyer'in Gerçek Tarafsız Gazetesi - ALİ RIZA ZAMAN: YARIN GEREKEN CEVABI SANDIKTA VERELİM!!!
ŞEREF AYER </br>KOVULMADIKÇA </br>SARIYER İFLAH OLMAZ!!!
Karakter boyutu :13 Punto15 Punto17 Punto19 Punto

ALİ RIZA ZAMAN: YARIN GEREKEN CEVABI SANDIKTA VERELİM!!!

ALİ RIZA ZAMAN: YARIN GEREKEN CEVABI SANDIKTA VERELİM!!!
Sarıyer’in kanaat önderi Ali Rıza Zaman’dan son dakika çağrısı. Ali Rıza Zaman yarın ki İstanbul seçimiyle ilgili halka seslenerek “yarın sadece İstanbul’un sonucunu değil, vatanımızı, onurumuzu ve geleceğimizi belirleyeceğiz” dedi.
22.06.2019 / 16:30


Sarıyer’in kanaat önderi Ali Rıza Zaman’dan son dakika çağrısı. Ali Rıza Zaman yarın ki İstanbul seçimiyle ilgili halka seslenerek “yarın sadece İstanbul’un sonucunu değil, vatanımızı, onurumuzu ve geleceğimizi belirleyeceğiz” dedi.

ALİ RIZA ZAMAN:

Keşke bu seçim sadece bir belediye başkanını seçmek üzere bir araya geldiğimiz bir seçim olsaydı. Fakat maalesef durum bu kadar basit değil. Dünyada gelişen olayları, ülkemizde yaşadığımız sıkıntıları, coğrafyamızda gelişen çok farklı reaksiyonları bir araya getirdiğimizde ve olayın tamamına baktığımızda bu meselenin sadece bir seçim olmadığını bariz görmekteyiz.

Ben oynanmak istenen bu senaryoyu milletimizin de gördüğüne kanaat getiriyorum. Öncelikle bir mağduriyet fotoğrafı oluşturulmuş, varlığı bile belli olmayan biri şişirilmiş, sempatik hale getirilmiş ve Türk milletini bir güzel yesinler diye sofralar kurulmuş…

Seçimde görev almış, gece gündüz çalışmış ve sandık başından ayrılmamış biri olarak söylemem gerekirse, mağdur olan kişi kesinlikle Binali Yıldırım’dır. İmamoğlu’nu piyasaya süren zihniyeti iyi analiz ettiğinizde bunların nasıl bir amaç uğruna raydan çıktıklarını net olarak görmekteyiz.

MAĞDUR OLAN KESİNLİKLE BİNALİ YILDIRIM’DIR

İnsanlara mağduriyet edebiyatı yaparak avantaj sağlamaya çalıştılar. Maalesef üzülerek söylüyorum ki AK Parti’nin görevlendirdiği kişilerin oy toplama tutanaklarında dönen hırsızlığı kavrayamamış olmaları da büyük hata idi.

Binali Yıldırım %10 önde giderken, fark %5’e indi ve en sonunda iki aday kafa kafaya getirildi. Toplama tutanakları, sayılan oylar, Binali Yıldırım’ın on binlerce oyunun rakibi İmamoğlu’na yazılması, Yıldırım’ın aldığı oylar silinip sıfır yazılması… Bunların hepsi mi tesadüf! Halkımız inanıyorum ki gerçek mağdurun Binali Başkan olduğunu görmüştür. Aradaki fark 29 binden, 13 bine iniyorsa her şey ortadadır. Oy toplama tutanaklarının tamamı incelenseydi, Binali Yıldırım’ın seçimi kazandığı ortaya çıkacaktı.

EKREM İMAMOĞLU GERÇEK KİMLİĞİNİ ORTAYA KOYMUŞTUR

İmamoğlu’nun ilk zamanlardaki halinden eser yok şimdi. Özellikle manevi anlamda. 31 Mart’tan önce kendisine ciddi puan kazandırmıştı. Ardından gelişen olaylar gerçek kimliğini ortaya döktü. Bu arada öz eleştiri yapmamız gerekirse AK Parti içindeki yanlışlıkları da görmezden gelemeyiz. AK Parti’ye sızmış yanlış insanlar ve yanlış fikirlerden dolayı bu mağduriyetin oluşmasına zemin hazırlanmıştır... Asıl sorun kendi içimizdeki problemlerin acilen çözülmesi gerekliliğidir!!! Bu tutum ve anlayış kesinlikle seçimden sonra yenilenecektir. Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan seçimden sonra tüm artı ve eksilerin mutlaka üzerine gidecek, Türk milletinin özgürlüğü adına, hainlerin cezalandırılması için gerekli adımları atacaktır. Türk milleti kendisine güveniyor.

İSTANBUL’U TERÖR ÖRGÜTLERİNE VE EMPERYALİSTLERE EMANET ETMEYECEĞİZ

Bir belediye başkan adayı her hangi bir bölgeden olabilir. Sonuçta TC vatandaşı olan biri ve adaylığı söz konusu. Her insanın etnik kökeni bir yere dayanmaktadır. Bu da gayet normaldir. Bu duruma kimsenin söyleyeceği bir söz olmamalıdır. Kaldı ki görünüşe göre bizim hemşerimizdir. Ama zaten gördüğüm kadarıyla hemşericilik ve kurulmuş dengelerin bozulması üzerine hazırlanmış bir plan bu. Ve bu planla maneviyata önem veren iyi niyetli masum insanlarımızın gönlü yalanlarla çalınmaktadır. Gönül hırsızlığı yapılmaya çalışılmaktadır. Türk insanı her zaman mağdurun yanında yer alır. Dolayısıyla bizim insanımızın bu merhametli duruşunu kullanmak istediler. Bu bir operasyondur. İnsanlarımızın da bunu göreceğinden hiç kuşkum yoktur. Tabi ki hataya düşenler olacaktır ama Türk milleti zekidir. İstanbul’u dış mihraplara peşkeş çekmeyecek kadar da onurludur, bilinçlidir.

İMAMOĞLU’NUN NEDEN PROJESİ YOK? ÇÜNKÜ KENDİSİ PROJE!!!

İmamoğlu’nun elle tutulur sağlam bir projesi var mı! Yok!!! Çünkü Ekrem İmamoğlu’nun kendisi projedir. Bu proje ile Türkiye Cumhuriyeti’nin özgürlüğü elinden alınarak parçalanması ve yok olması üzerine kurulmuştur. Azıcık vatanseverliğe, azıcık milliyetçiliğe ve en önemlisi kendisine

saygısı olan bir vatandaşın Binali Yıldırım’dan başka bir yere oy vermesi beklenemez. Bu projenin fotoğrafına baktığımız zaman kimin kimi desteklediği çok barizdir. Neyi gizliyorsunuz? Rum gazetesinde bugüne kadar hiç çıkmamış bir yazı çıkıyor. “Konstantinopolis’i feth eden yunanlı” başlıkları atılıyor. CHP adayı sus pus oturuyor. Bu konuyla ilgili gelen sorulara ise çarpıtma cevaplar veriyor.

Bu konu da çok ciddi soru işaretleri mevcuttur! Genel olarak baktığımız zaman Bayrak, devlet, millet, vatan ve hizmet gibi bir kaygısı olmayan zihniyetlerin, İstanbul’u yönetmesine asla izin verilmemelidir. Fiziksel olarak yönetmek bir kenara dursun, maneviyat ile yönetmek imkansızdır. Bu şehir tüm dünyanın gözünün üstünde olduğu bir şehir.

AMERİKA, İSRAİL, YUNANİSTAN, FETÖ, PKK… NELER OLUYOR? TÜRKİYE DÜŞMANLARI İMAMOĞLU’NU DESTEKLİYOR!

İnsanların bir yüzü vardır ama aslında bir çok yüzü vardır. Bir yüzünde sizi kandıracak, ikna edecek görüntüler vardır, gerçek yüzlerinde ise şeytanlık beslemektedir. Esas olan doğru yüzü görebilmektir. Şimdi burada CHP adayının yaptığı zincirleme hata sonrası destek aldığı kitle kendisini gösteriyor. Bunun arkasında kim var? Amerika, İsrail, Yunanistan, FETÖ, PKK… Neler oluyor? Türkiye düşmanı kim varsa İmamoğlu’na destek veriyor.

Bakın nereye geleceğim, İslam dininde Araplar ve diğerleri vardır. Ortadoğu’da neler yapılmak isteniyor? Burada çok tehlikeli projeler üretilmekte! Amerika son demlerini oynuyor. Kurtulmak için son çare olarak bu coğrafya’da üs kurarak Türkiye’yi esaret altına alarak buradan çıkacağını düşünüyor. Eğer Türkiye olarak biz bu baskıyı kırar ve bu engebeli yolu aşabilirsek önümüzdeki yıllarda Türkiye bu bölgenin en büyük gücü olacaktır. Bunu engellemek isteyen bütün güçlerin bir arada olduğu bir seçim yaşayacağız. Bu seçim bir savaştır. Ülkemizin geleceğine, milletimizin ayaklarına pranga vurmak için yapılmış bir plandır.

BİNALİ BEY’İN YAPTIKLARI, YAPACAKLARININ TEMİNATIDIR!

Binali Yıldırım’ı 25 senedir tanırım. Bir kere fotoğraf hiç değişmedi. Mütevaziliği her daim örnek olmuş bir devlet adamıdır. Kendisinin de çok açık şekilde söylediği gibi “ben topal Dursun’un oğluyum” diyor. Anadolu kimliğini ve sempatikliğini hiç kaybetmedi. Kimse Binali bey’in samimiyetine, insanlara olan saygılı davranışına, efendiliğine laf söyleyemez. Çünkü her şey ortada. Ancak bundan daha önemli bir şey var ki? Başkanlık sistemine geçildikten sonra TBMM Başkanlığı görevine gelen Sayın Yıldırım, aynı zamanda Recep Tayyip Erdoğan’ın en güvendiği adamdır.

Böyle önemli bir ismi, İstanbul’a aday olarak Binali Yıldırım’ı seçiyorsa, İstanbul’a, İstanbul halkına olan hizmet aşkının çoğalarak devam etmesindedir. Binali Bey’in yaptıkları, yapacaklarının teminatıdır. Lafa değil icraata bakarsak bu gerçeği rahatlıkla görürüz. Bu kadar büyük hizmetlerde bulunmuş, tescilli bir başarı varken, ne olacağı belli olmayan, kime çalıştığı belli olmayan, kime hizmet edeceği belli olmayan bir riske niçin girelim! Profesyonelce ve haince planlar yapan iç ve dış mihraplar kazdıkları tuzağa kendileri düşeceklerdir.